Skip to content Skip to left sidebar Skip to right sidebar Skip to footer

Etiket: ayışığı

Mis Kokulu Ada (Moshinos): Cunda

 

      Eski taş evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla Adası daha adım attıkları ilk anda ziyaretçilerini kendine bağlıyor.. ile adadan ayrılan Rumların kültürlerinin izleri  bu sokaklarda hala yaşıyor. Gül kurusu rengindeki sarmısak taşından yapılmış bu eski Rum evlerinden birini alıp aslına uygun olarak restore edip hem orda yaşayıp hem de ufak bir butik otel olarak işletme hayalleri kurarak dolaşıyorum sokaklarında.

      Kapılarda gördüğüm tarihler çok eski…1852 dahi görüyorum. Sakin, yavaş akan bir zamanda yol alıyorum, ağır ağır çıkıyorum asırlık taşlarla döşeli tatlı yokuşlardan. Eski evlerin bir çoğu kaderlerine terkedilmiş, kapılarına kilit vurulmus, tahtalar çakılmış. İçinde yaşayan birileri olanlar ise özellikle değişik değişik kapıları ,kapı tokmak
ları, işlemeleri ve bakımlılıkları ile dikkat çekiyor. Bir kez daha imreniyorum onlara.
      Cunda adasında Rumlardan kalma pek çok  ve kilise var.  boyunca geçirdikleri depremlerden ve bakımsızlıktan ötürü bunlardan sadece 3’ü gezilebilecek durumda.  Manastırı adanın Pateriça denen kısmında yer alıyor. Taksiyarhis Kilisesi ise biz gittiğimizde onarımdaydı.
      Yürüye yürüye çıkıyoruz en tepede bulunan ve bir zamanlar değirmen olan kütüphaneye.İçinde çok değerli eserler olan kütüphane Rahmi Koç tarafından yaptırılmış, bahçesinde bir kafeterya mevcut. Tüm manzara ayaklarımızın altında . Hem ’ı hem de adanın arka tarafında kalan diğer irili ufaklı adaları görebiliyoruz. Buraya aşıklar tepesi adı verilmiş. Bu eşsiz manzarayı seyretmek için verdiğimiz moladan sonra tekrar taş sokaklardan inişe geçiyoruz.
     Akşam olunca taze balık ve deniz ürünleri yiyebileceğimiz bir çok retauranttan birinde oturup yöreye özel tatları deneyebilirsiniz. Deniz kenarında oturup karşı yakadaki İda dağlarından gelen biraz deniz, biraz yaban çiçeği, biraz da yosun  kokusunu içinize çekip, Ayvalık ışıklarını seyrederek ve yörenin zeytinlerinden imal edilmiş halis zeytinyağıyla Ege’ye has otlardan yapılmış salatalarınızı, mezelerinizi, denizden taze tutulmuş papalinanızı,barbununuzu,sardalya, iskorpit yahut levreğinizi afiyetle yiyebilirsiniz. Ya da bizim gibi şansınız varsa bir tanıdığınızın teknesi ile kendi balığınızı tutup güneş bulutları kızıla boyarken limana çekip teknenin arkasında kızartıp yiyebilirsiniz.
      Fotoğraf, yürüyüş, keşif ve Ege lezzetleri dolu günün tatlı yorgunluğu ile adayı karaya bağlayan ve sonradan yapılmış olan Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçerek Ayvalık’a geri dönüyoruz tekrar bu havayı soluyabileceğimiz günün şimdiden hasretini çekerek….Berna AKCAN

Cunda’da Büyük Yangın!

     Ayvalık ilçesindeki Cunda (Alibey) adasında , bu akşam saat 22.30 civarında çıkan orman yangınında ilk belirlemelere göre yaklaşık 70 hektarlık zeytinlik ve makilik alan kül oldu.

(daha&helliip;)

Ay Dimitri Ta Selina

Ay Dimitri Ta Selina ( Ayışığı) Manastırı

  aydimitritaselinayenilenmiscundanet-17    Cunda (Alibey) Adasının kuzey yönündeki Pateriça yarımadasının en uç noktasında yer alan Ayışığı Manastırı, dik bir tepenin (299 rakım) denizle birleştiği noktada yer almaktadır. Ayışığı Manastırının inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. (1771 ve 1795 tarihlerinin iki taş üzerinde yazılı olduğu söylenmektedir.

Zamanında Fahrettin Bey’e verilen zeytinliklerin sınırları içerisinde olması, kapalı tutularak yazlık olarak kullanılması ve bakım görmesi manastırın ayakta kalmasını sağlamıştır. Fahrettin Bey’in vefatından sonra şuursuz defineciler tarafından harap edilmiştir. Ayışığı Manastırının çevresi duvarlarla çevrili olup diğer manastırlarda olduğu gibi avlu ortasında kilisesi yer almaktadır. Manastıra su, dağdan künkler ile yalaklara getirilmekteydi. Zamanında manastırda hayvan beslenmekte, manastırın batı kısmındaki tarlalarda ise tarımcılık yapılmaktaydı.

Avlu içerisinde yer alan kilise doğuya bakacak şekilde kubbeli (dört kemerli) olarak dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş. Kilisenin giriş kapısı sarımsak taşından inşa edilmiştir.
Kilisede kullanılmış olan sarımsak taşı dikkate alındığında kilisenin çeşitli zamanlarda restorasyona tabi tutulduğu ve 1850’li yıllarda yıkılarak yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Manastırın Eski Fotoğrafları

 

      Suzan Sabancı Dinçer, 2009’un baharında gelip âşık olduğu Ayvalık’ın sembol mekânlarından Ayışığı Manastırı’nı satın aldı. Son derece zahmetli bir restorasyon işine girişti. Bu tarihi manastır artık konserlere, sergilere ev sahipliği yapan bir müze-ev olacak…

Suzan Sabancı Dinçer, 2009’un baharında gelip âşık olduğu Ayvalık’ın sembol mekânlarından biri Ayışığı Manastırı’nı mübadeleyle gelen Katrinli ailesinden satın almış. Son derece zahmetli bir restorasyon işine girişmiş.

      Cunda Adası’nın kuzey ucundaki Pateriça 2 köyünden hemen sonra, sırtını zeytinliklere dayamış bir yamaçta yer alan Ayışığı Manastırı’nın ya da Rumca adıyla Agios Dimitrios ta Salina’nın ikinci hayatı da böylece başlamıştır. Manastır 13 Nisan 2012 Günü Görkemli bir açılış töreni yaşamıştır… Açılış töreninin videosu aşağıda yer almaktadır…

 

Günümüzdeki Restorasyon Görmüş Fotoğrafları

 

Manastırın Açılış Videosu

 

 

Medyadaki Manastırın Açılışı ile ilgili Haberler

 

HARABEDEN HAYATA

Manastırın Ayvalık bölgesi ve uluslararası alanlarda düzenlenecek toplantılara ev sahipliği yapacağını söyleyen Suzan Sabancı Dinçer, şöyle konuştu: “3 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 170 dönümlük arazi üzerine Ayışığı Manastırı’nın yeniden ortaya çıkması mutluluk verici. Manastırı ülkenin kültürel varlıklarının arasına sokmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum. Manastırı köhne ve yıkılmış bir haldeyken Fazıl ve Nilgün Katrinli ailesinden satın aldık, bu hale getirdik. Uluslararası tüm programlarda burası sanatsal faaliyetlerde kullanılabilir. Ayrıca dileyen herkes içini gezebilir.”

Suzan Sabancı Dinçer’in eşi Haluk Dinçer ise Türkiye’deki en duyarlı çevrecilerden birisinin de kendisinin olduğunu kaydederek, tepki gösterenleri duyarlılıkları nedeniyle kutladı. Haluk Dinçer, “Ancak, biz burada endemik bitkilerin korunması konusunda inanılmaz bir hassasiyet gösterdik. Ağaçları ilaçlayarak daha verimli hale gelmelerini sağladık. Restorasyonu da manastırın orijinaline uygun olarak gerçekleştirdik” dedi

RAHMİ KOÇ İSTEMİŞ

Ayışığı Manastırı’nı 30 yıl kadar önce satın almak istediğini ancak daha sonra vazgeçtiğini anlatan Rahmi Koç, şimdi Suzan Sabancı ve Haluk Dinçer ailesi tarafından restore edilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise, “Kardeşim Suzan çok iyi iş çıkardı. Ben sık sık Ayvalık’a deniz yoluyla geldiğimde buralarda yürüyüş yapardım. Bu manastırın o zamanki içler acısı durumunu yakından biliyorum. Burayı titiz bir çalışma sonrasında mezbelelikten kurtarıp modern bir hale getiren kardeşim ve sevgili eşi Haluk Dinçer’i candan kutlarım” dedi.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Ayvalık’ta doğmuş ve burada büyümüş birisi olarak ilçenin tarihi ve kültürel değerlerinin yeniden gelecek nesillere miras olarak bırakılacak olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. TÜSİAD eski Başkanı Halis Komili de, Ayvalık’ın yerlisi olarak duyduğu sevincini ifade etti.

ÖNEMLİ İSİMLER KATILDI

Açılışa, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve işadamı eşi Cem Boyner, ünlü işadamı Halis Komili, Yaman Törüner, Ayışığı Manastırı’nın eski sahipleri Fazıl ve Nilgün Katrinli, Teoman Mardan, Hayri Çulhacı, Sabancı Üniversitesi Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer ve yönetim kurulu üyeleri, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi Başkanı Prof. Filiz Ali ve çok sayıda konuk katıldı.